Forbes dergisinin kapağından okuyucusunun gözlerine bakabilmeye dair güzellemelerin ne ilki ne de sonuncuydu bu. Zira ‘Forbes kapağında olmak’, bu üç kelimenin yan yana gelmesinden çok daha büyük anlamlar barındırıyor. Forbes’un 150 milyonun üzerindeki okuyucu kitlesi, 40’ın üzerindeki İngilizce dışındaki yayınları, yedi kıtaya yayılmış erişimi, yılda on binlerce kişinin buluştuğu küresel organizasyonları sizi yanıltmasın… Forbes; sektöründe, ülkesinde, dünyada etkin milyonlara dokunur ama bir Forbes dergisi kapağında gülümseyebilmek, tarihte çok az ölümlüye nasip olur.

Geçtiğimiz yaz boyunca gerçek olmayan Forbes kapakları dolaştı Türk medyasında da. Ülkenin önemli gazetelerinde, televizyonlarda, köşe yazılarında, sosyal medya hesaplarında, Forbes’la alakası olmayan ellerde ‘üretilmiş’ kapaklardaki Türk iş insanlarının sözde ‘başarı hikayeleri’ haber oldu, tartışıldı, dakikalarca gerçekmiş gibi televizyonlarda döndürüldü. Bununla ilgili açıklamamızı Forbes Türkiye sosyal medya hesaplarımızda görebilirsiniz.

Bu kapaklarda yer aldığı iddia edilen isimler, kendi alanlarının başarılı, önemli, atılgan, yenilikçi figürleri falan da olabilirler; bilmiyorum çünkü bizim ‘haber radarımıza’ girmediler. Ancak konu o kadar gerçek ötesi bir noktaya taşındı ve işin içine medyamızın güzide isimleri, markaları dahil oldu ki Forbes’ta haber olmak, kapak olmak, içerik paylaşmak, yer almak gibi kavramların biraz altını doldurmak, Forbes evreninin basitçe haritasını çizerek konunun netleşmesine katkıda bulunmak istiyorum.

Forbes’un ABD’de, Uzak Doğu’da ve Arap ülkelerinde İngilizce; ana dili İngilizce olmayan 40’tan fazla ülkede de yerel dillerde dergileri var. Her birinin kapağı için yüksek şirket değeri, alanının öncüsü, kazancı şaibeli olmamak gibi çok üst düzey kriterle seçim yapılıyor. Bazen bunlara sahip olmayan isimler de, yerel yayıncıların sorumsuzluğu sonucu nadiren kapağa taşınabiliyor ama Forbes derhal lisansı çekip o ülkeden bir süre çekiliyor.

Forbes’un editoryal platformları arasında web sitesi, sosyal platformlar da var. Dergi, sadece profesyonel gazeteciler tarafından çıkarılıyor. Web sitesi tarafındaysa 2 bin 500 civarında ‘katkıda bulunan’ uzman var. Forbes bazen çağrı yaparak başvuru açıyor, adayları titizlikle eleyerek yalnız konusunda uzman ve yazı yazabilen kişilere “Forbes web sitesi katkıda bulunan yazar” unvanıyla yazı yayınlama hakkı veriyor. Bunların içeriklerinin girişinde daima “Contributor” ibaresi yer alıyor. Bizde “Forbes ABD’ye kapak oldum” diye ortalıkta dolaşanların bir kısmının kaynağı bu. Gerçi bunlardan bazıları, bir ‘contributor’ yazısındaki kısacık bir bölümden devşirdikleri sahte bir Forbes kapağıyla medyaya servis ettiler - ki bu bir sahtecilik suçu ve yasal süreç başladı.

Ortada ‘Forbes kapağıymış’ gibi dolaşan bir başka kaynak daha var: “Forbes Studio” veya “Brandvoice yani Marka Sesi” diye adlandırdığımız bir tür içerikli reklam tarifesi. Buraya kabul edilenler, yayıncı – marka iş birliği çerçevesinde ve reklam verenlerin web sitemizde blog yazıları yayınlamasına izin verdiğimiz bir format. Ama hepsinde bunun bir reklam iş birliği olduğu ifadesi yer alıyor, asla haber gibi gözükmüyor. Bu yazıların verilere dayanan yüksek düzeyli içerik olmasına da çok dikkat ediliyor. Asla markanın övülmesi, imaj cilalanması gibi metinlere izin verilmiyor. Yurtdışında yaşayan bazı Türk iş insanlarının, doktorların vb. bu alanlardaki reklam içeriklerini ‘sanki Forbes dergisine haber’ olmuşlar gibi paylaşmalarını ise yanıltıcı bir tavır olduğu için yakışıksız buluyorum. Bunların da titizlikle takip edip hukuki süreç başlattığını kendilerine hatırlatmak istiyorum.